Tarot kartları nasıl yorumlanır?
Tarot kartları nasıl yorumlanır?
(TAROT KURSU - DERS 15)
İşte eğlencenin başladığı yer burası. Tarot hakkında yüzeysel bilgiye sahip olan ve kartları araştıran kişi artık tarota sorular sormaya ve cevap almaya başlayabilir. Fakat bunu yapmak isteyen kişi öncelikle tarottan ne öğrenmek istediğini tam olarak kafasında oturtmalı ve hangi açılımı kullanacağını bilmelidir.
Her ne kadar sitemde size tarot kartlarının anlamlarını açıklayarak anlatmaya çalıştıysam da bu sayfada olaya biraz farklı bir bakış açısı sunacağım. Evet, yine tekrar edeceğim iyi bir tarotçu olmak istiyorsanız mutlaka kartların anlamlarını bol bol okuyun farklı sitelerden kitaplardan öğrenerek pekiştirin ama şunu da anlayın ki kartların kitaplara kazılmış, taşa kazınmış statik anlamları yoktur. Yani bir kartın anlamını ne kadar çok okursam o kadar iyi öğrenir daha iyi yorumlarım diyenler için üzgünüm böyle bir şey yok. Evet, kendinizi bir öğrenci olarak görebilirsiniz fakat tarotu tarih ya da sosyal bilimler derslerine çalışır gibi sadece okuyarak öğrenemeyeceksiniz. Kartlar sizin sandığınızdan çok daha derin anlamlar içerirler ve her duruma, her soruya farklı cevaplar sunacaklardır.
Öncelikle iyi bir tarotçunun yapması gereken kendi tarzını geliştirmektir. Her tarotçunun farklı bir tarzı olmalıdır çünkü bu tarz onun imzası gibidir. Tarot kartları elbette sadece resim, şekil ve insan figürlerine bağlı alarak yorumlanmamalıdır. Tarotçunun sezgileri ve kartlarla olan ilişkisi mutlaka ön plana çıkmalıdır. Yine de bu sezgiler kartların astrolojik, numerolojik ve sembolik değerleriyle birleştirilip ortaya kişinin yaşadığı duruma en uygun anlam ve yorum çıkarılmalıdır. Bir tarotçunun yapabileceği en büyük hata tarot kartlarının anlamlarını ezberlemek ve her seferinde o kart çıktığında aynı şeyi söylemektir. Tarot kartları değişkendir ve kesinlikle statik değillerdir.
Yorum yaparken dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur da bir kartın altındaki kartlar bilinçaltı üstündeki kartlar ise bilinç düzeyini temsil eder. Aşağıda kalan tüm kartlar geceyi yukarıdakiler ise gündüzü ve aydınlığı temsil ederler. Örneğin merkez kartın tam altında yer alan kart aslında kişinin farkında olduğu ya da olmadığı bilinçaltı düzeyinde yaşadıkları ya da hissettikleridir. Tam üstündeki kart ise bilinç düzeyinde ve artık görünürde olan bilinen olaylardır.
Kartları dinlemeyi öğrenin:
Kartların sizinle konuşmalarına izin verin ve objektif olun. Onlara asla olmasını istediğiniz anlamları yüklemeyin. Bırakın onlar sizinle konuşsun, onlar sizi aydınlatsınlar. Önünüzde duran bir açılım aslında size çok şey söylemektedir fakat onların size ne söylediğini ancak siz sustuğunuzda ve sadece onları dinlemeye odaklandığınızda anlayacaksınız.
Kartları bir kere dinleyip size sundukları mesajı aldığınızda artık onlarla çok iyi arkadaş olacaksınız ve onları adeta kendinize bir rehber yapacaksınız. Ne zaman karanlıkta kalsanız ve bir çıkış yolu ararsanız kartlar size bilinçaltınızın yardımı ile ışık tutacaklar. Bu yüzden kartlarla ilişkinizi iyi tutmanız ve her şeyden önce onlarla ortak bir dil oluşturmanız çok önemlidir.
Kartları nasıl dinleyeceğinizi bilmiyorsanız her kartın bir hikayesi vardır önce kartın hikayesini dinleyin. Daha sonra o hikayede aslında sizin yaşadığınız olaylarla hangi bağlantıları kurabileceğinizi düşünün ve kartın mesajını anlamaya çalışın. Çünkü bu hikayede aslında sizin için de mutlaka çıkarılması gereken bir ders ya da bir mesaj gizlidir.
Kartları alfabenin harfleri gibi düşünün:
Bir alfabenin harflerini kullanarak nasıl şiirler, şarkılar, kitaplar yazmak mümkünse tarotu da bu şekilde değerlendirmeniz gerekir. Bir açılımda 10 kart mı kullanacaksınız? O 10 kartın birbirileriyle olan ilişkisi, uyumu ve kombinasyonu her seferinde bambaşka bir anlam sunacaktır. Hangi kartlar aynı anda belirmiş? Hangi kart hangi karta bakıyor? Hangi kart hangi kartın arkasında (geçmişinde) ya da önünde (geleceğinde). En çok hangi grubun kartları açılımda ağır basmakta? Eğer kupa kartları ağır ise yaşanan durum daha çok duygusal, tılsım kartları ağır basmakta ise parasal ya da fizikseldir. Tüm bunları göz önünde bulundurun.
Kartlarda kişi, olay ya da mekan:
Tarot kartları bize kişiler hakkında da detaylar ve ipuçları sunarlar. Birçok tarotçu bunu sadece saraylı kartların yaptığını düşünüyor olsa da ben bu konuda onlarla hemfikir değilim. Tarotta her kartın bir kişiliği vardır ve her kart aslında yakınlarımızda tanıdığımız insanlar hakkında bilgi sunabilir. Kartlarda kişileri bulmak için öncelikle tarot kartlarını çok iyi öğrenme ve tanımak gerekmektedir. Kartları tanıyan tarotçu daha sonra bir kartın bir kişiden mi yoksa olaydan mı bahsettiğini anlayacaktır.
Kartların üzerindeki figürlere, yüz ifadelerine, arka plana ve renklere odaklanın. O figür size kimi anımsatıyor? Örneğin tılsım dörtlüsünde kafasının üstünde bir tılsımı sabitlemiş tutan, elleriyle de bir tılsıma sımsıkı sarılan, ayaklarıyla da iki tılsımı sabitleyen bu adam acaba kim? Bu adam acaba parayla ve dünyevi işlerle kafasını bozmuş bir adam mı? Yoksa para işleriyle aşırı derecede meşgul olduğundan hareketsiz kalmış, küçücük bir mekana kendini hapsetmiş yerinden ayrılamıyor. Acaba tatile çıkacak vakti bile olmayan biri mi? Yoksa bu adam elimdekiler bana yeter ben daha fazla risk almayayım diye düşünerek değişimden korkan biri mi?
Peki bu adamın bulunduğu mekan neresi? Adam bir koltukta oturuyor. Belki de bu koltuk onun sahip olduğu mevki. Arkasında bir şato var, kuzeyi, güneyi ve vücudunun tam merkezi bile parayla kapatılmış. Bu adam zenginlik içinde mi yaşıyor? Yoksa şato (zenginlik) onun biraz uzağında aslında bu adam zengin değil de zengin birinin para işleriyle mi uğraşıyor?
Peki şu anda bu adamın yaşadığı olaylar nelerdir? Görünüşe bakılırsa adam bu tılsımları sabit tutmaya o kadar odaklanmış ki sadece onlarla ilgileniyor. Tılsımlar onun hayatının merkezi ve dikkat odağı olmuş gibi. Hatta vücudunun tam ortasında bir tılsım tutarak adeta tılsımı hayatının merkezine yerleştirmiş, kafasında tılsım tutarak aklını, beynini bile tılsımla meşgul ettiğini bize göstermiş, ayaklarıyla bile tılsım sabitlemiş sanki bize ayaklarımı bile para için kullanırım, tüm yolculuklarımı bile iş ve para için yaparım, kendime ayıracak vaktim bile yok der gibi. Sanki bu adam açık bir mekanda oturup kendini özgür sansa bile paranın esiri olmuş, paraya hizmet etmek uğruna kendi bedenini feda etmiş gibi. Peki siz böyle birini acaba hatırladınız mı?
Merkez kart:
Merkez kart bir açılımda odaklanmamız gereken ve genellikle açılımın en orta noktasına koyulan karttır. Birçok açılımda bu kart kişinin olaylara bakış açısını gösterir ve diğer bütün kartlar bu karta bağlı olarak yorumlanır. Merkez karttaki figürün baktığı yer aslında kişinin henüz yaşamadıkları ve geleceği bakış yönünün tersi ise bu noktaya nereden geldiği yani geçmişi veya yaşananların sebepleridir. Bu yüzden merkez kartın bakış yönüne denk gelen kart aslında olayların bizi nereye götürdüğü konusunda bilgi sunarken bakış yönünün tersi ise neden bu olayları yaşadığımıza dair bilgi sunar.
Merkez kart açılımdaki tüm kartları etkilemektedir ve bütün kartlar yorumlanmadan önce merkez karta bir kez bakılarak yorumlanmalıdır. Merkez kartın altında yer alan artlar daha çok bilinçaltı düzeyinde yaşananları ve karanlığı, üstünde yaşananlar ise bilinç düzeyinde yaşananları ve aydınlığı temsil eder. Tıpkı güneşin doğudan doğup batıdan batması gibi yorum yapılırken de kartların doğudan batıya yapılması ve bu yorumların merkez karta bağlı yapılması önemlidir. Doğudaki kartın söyledikleri batıdaki kartın söylediklerinden daha önce gerçekleşir ama olayların merkezinde hep merkez karttaki kişi vardır.
Sezgisel okuma:
Bazı tarotçular kartları adeta kitaptan okuyormuşçasına okumakta bazıları ise tamamen sezgisel olarak okumaktadır. Yeni başlayanların kartların anlamlarını ezberlemesi ya da kartın bir temasını çıkarması aslında kötü bir şey değildir. Fakat çok pratik yapılıp kartlar artık tanınmaya başladıktan sonra bu alışkanlık kesin ve net bir şekilde terk edilmeli ve tarot kartları tamamen sezgisel yorumlanmalıdır. Tarotun astrolojik, numerolojik ve sembolik değerleri sezgilerle yorumlamaya sadece ilave ve ipuçları olarak kullanılmalıdır ve kesinlikle yorumlamanın temelini işgal etmemelidir.
Sezgisel yorumlama yaparken tarotçu kartın üzerindeki kişi, mekan ya da objelerin kendisi için ne ifade ettiğini anlamaya çalışmalıdır. Tarotuna bakılan kişiyi tanımak bazen bir avantaj bazen dezavantajdır. Çünkü hiç tanımadığımız birine tarot bakmak oldukça zordur fakat çok iyi tanıdıklarımızın tarotuna bakarken objektif olmamız da zordur.
Daima pozitif ve iyi niyetli olun:
Unutmayın amacınız sadece yol göstermek, felaket tellallığı değil. Kartlarda ölüm görüyorum, sana ayrılık var, okuldan atılacaksın, kocan seni aldatıyor gibi kesin ve net ifadelerle asla konuşmayın. Ne yazık ki bazı insanlar fala o kadar bağlı yaşam sürmektedir ki falda çıkanlara göre hayatını şekillendirmekte ve hayata dair kararlar almaktadır. Okuldan atılacaksın dediğiniz bir kişi de eğer böyle biriyse “nasılsa okuldan atılacağım o zaman daha fazla derslere çalışmama gerek yok” zihniyetiyle hareket edip hayatını sizin söylediklerinize göre şekillendirebilir. Asla insanların negatif deneyimler yaşamasına vesile olmayın.
Tarotun amacının kişiyi karanlıktan çıkarmak ve yol göstermek olduğunu bir an olsun aklınızdan çıkarmayın ve özellikle gelecekle ilgili kesin ve net ifadeler kullanmayın. Hepimiz biliyoruz ki gelecek sadece kişinin verdiği kararlarla şekillenecektir. Geleceğe dair söylediğiniz her şeyin sadece bir olasılık olduğunu ve kişinin kararları doğrultusunda değişebileceğini mutlaka fal baktığınız kişiye anlatın. Hatta bana kalırsa gelecek hanesini tamamen boş bırakın ve gelecek hakkında hiçbir yorum yapmayın.
Kartların bakış yönü:
Kartların bakış yönü bir diğer dikkat edilmesi gereken unsurdur. Çünkü bakış yönü daima gelecek ve yaşananların sonuçları, bakış yönünün tam tersi ise geçmiş ve yaşananların sebepleriyle ilgilidir. Bir kartın bakış yönüne hangi kart yerleşmiş ise kişi bu gidişle o kartta söylenenleri büyük bir olasılıkla yaşayacağını anlamalıdır. Kartın bakış yönüne sırayla birden fazla kart gelmişse yorum da bu olaylar peş peşe yaşanabilir şeklinde yapılmalıdır.
Kartlarda bakış yönü sadece gelecek-geçmiş ilişkisi olarak yorumlanmamalıdır. Bakış yönü aynı zamanda ilgilendiğimiz şeyler ve arzularımızı da gösterir. Örneğin bir kadın için yapılan okumada bir kartta merkez karta bakan bir erkek var ise o kadında gözü olan ve o kadınla ilişki isteyen bir erkeğin varlığı büyük olasılıktır. Ya da bir kart kral kartlarından birine bakıyor ise kartın temsil ettiği kişinin gözü yükseklerdedir ya da gözünü bir mevkiye dikmiş olabilir. Yine buna benzer olarak bir kart tılsım kartlarından birine bakıyorsa kişinin parasal arzu ve istekleri vardır.
Kartın bakış yönünün tersi kişinin sırtını döndükleri, geçmişe aldıkları ve artık gözden çıkardıklarıdır. Bir kartın bakış yönünde kadın figürünün resmedildiği bir kart var ve bakış yönünün tam tersinde yine bir kadın figürlü kart var ise büyük bir ihtimalle bir erkek bir kadını aklından çıkarmış ve başka bir kadına doğru ilerlemek istemektedir. Bakış yönünün tersi sadece artık gözden çıkardıklarımız, ilgilenmediklerimiz ve istemediklerimizin simgesidir.
Ders 16: Tarot kartlarının ters anlamları